Blog Arşivi

18 Nisan 2012 Çarşamba

CEHENNEME KADAR YOLUN VAR

Bir şey oldu bana, nedir bilmiyorum. Saatlerce yazayım istiyorum. Böyle durmadan anlatayım. 
Anlatılacak o kadar çok şeyim de yok aslında. 
Bir şeyler olsun elimde ve beni oyalasın, yoksa delireceğim. Öyle böyle değil, aklım çıkacak gidecek başımdan. Zaten ne kaldıysa geriye, hepsi uçacak şimdi. 
Bitmeden söyleyeceklerim, hala hissettiğim bir şeyler varken yazayım istiyorum.
 Toparlayamıyorum ama cümleleri, her şey öyle karışıyor ki birbirine düğüm oluyor düşünceler kafamın içinde, çözemiyorum. Yazdıklarım da sonunda hiçbir boka benzemiyor, bildiğin çöplük. 
Düşüncelerimde bir sürü ıvır zıvır, işe yaramaz, varlığı bile sorgulanabilir şeyler/kişiler varken ne diye onları anlatabilmek için bunca sıkıntıya sokuyorum kendimi, bilmiyorum. 
Anlatmazsam da kendimle kavga etmekten yorulacağım, ya kendimi vuracağım ya da hayallerimi. Kan çıkacak, büyük bir patlama olacak kafamın içinde.
BOOOOM. 
Sonra sessizlik, sensizlik... 
Ohh ne güzel şey. 
Korktuğun ölümündü belki, kafamın içinde öldürdüm seni. 
Şimdi al o kirli, orospu ruhunu, nereye gidersen git. 
Hangi cehennem kapılarını açarsa sana, oraya kadar yolun var. 

SÖYLEYİN BİLSİN

Gidenlerin arkasından baktım ben hep. Bir kez olsun "Beni de götür" diyemedim, ya da "Gitme, kal!" 
Vedaları sevmedim zaten hiç, nasılsa geri döner gelir dediğim çok oldu. 
Ama kimi uğurladıysam hayatımdan, kime "Hoşçakal" dediysem bir daha dönmedi. 
Biliyorum, dönmeyecekler de. 
Ne zamana kadar beklerim, sonum ne olur meçhul. 

Diyeceksiniz ki "Böyle bir yazıyı neden yazdın, ne demek istiyorsun sen şimdi?" Anlayın işte halimi, dile getiremiyorum derdimi. Dönmesini istediğim biri var ve açık açık "Gel, bıraktığın yerdeyim" diyemiyorum. Alın okuyun bunu, hatta mümkünse ona da okutun. Belki anlar halimi, insafa gelir.

 Kendini kandırmaksa bu, yıllardır bundan daha farklı bir şey yapmamışım zaten.