Blog Arşivi

24 Kasım 2012 Cumartesi

Öğretmenler Günümüz Kutlu Olsun

Yola beraber çıktığım ve her adımda yeni bir şeyler öğrendiğim, ufkumu açan, farklı bakış açıları geliştirmemi sağlayan, şimdi her biri çiçeği burnunda öğretmen, sevgili arkadaşlarım...
Yola sizlerle birlikte devam edememenin üzüntüsü şöyle dursun, gelecek nesillere en doğru, en güzel değerleri layıkıyla öğreteceğinizden en ufak bir şüphem bile yok.
Eğitim hayatımız boyunca edindiğimiz tecrübeler doğrultusunda bizden öncekilerin hatalarından ders çıkararak ve belki de daha çok çalışarak bizden sonra gelecek nesillere daha yaşanılır bir dünya bırakabilmek için var gücünüzle çalışacağızdan eminim. İşte, Başöğretmen'in öğrencilerine yakışan da budur!
Hepinizin, hepimizin Öğretmenler Günü kutlu olsun!

18 Nisan 2012 Çarşamba

CEHENNEME KADAR YOLUN VAR

Bir şey oldu bana, nedir bilmiyorum. Saatlerce yazayım istiyorum. Böyle durmadan anlatayım. 
Anlatılacak o kadar çok şeyim de yok aslında. 
Bir şeyler olsun elimde ve beni oyalasın, yoksa delireceğim. Öyle böyle değil, aklım çıkacak gidecek başımdan. Zaten ne kaldıysa geriye, hepsi uçacak şimdi. 
Bitmeden söyleyeceklerim, hala hissettiğim bir şeyler varken yazayım istiyorum.
 Toparlayamıyorum ama cümleleri, her şey öyle karışıyor ki birbirine düğüm oluyor düşünceler kafamın içinde, çözemiyorum. Yazdıklarım da sonunda hiçbir boka benzemiyor, bildiğin çöplük. 
Düşüncelerimde bir sürü ıvır zıvır, işe yaramaz, varlığı bile sorgulanabilir şeyler/kişiler varken ne diye onları anlatabilmek için bunca sıkıntıya sokuyorum kendimi, bilmiyorum. 
Anlatmazsam da kendimle kavga etmekten yorulacağım, ya kendimi vuracağım ya da hayallerimi. Kan çıkacak, büyük bir patlama olacak kafamın içinde.
BOOOOM. 
Sonra sessizlik, sensizlik... 
Ohh ne güzel şey. 
Korktuğun ölümündü belki, kafamın içinde öldürdüm seni. 
Şimdi al o kirli, orospu ruhunu, nereye gidersen git. 
Hangi cehennem kapılarını açarsa sana, oraya kadar yolun var. 

SÖYLEYİN BİLSİN

Gidenlerin arkasından baktım ben hep. Bir kez olsun "Beni de götür" diyemedim, ya da "Gitme, kal!" 
Vedaları sevmedim zaten hiç, nasılsa geri döner gelir dediğim çok oldu. 
Ama kimi uğurladıysam hayatımdan, kime "Hoşçakal" dediysem bir daha dönmedi. 
Biliyorum, dönmeyecekler de. 
Ne zamana kadar beklerim, sonum ne olur meçhul. 

Diyeceksiniz ki "Böyle bir yazıyı neden yazdın, ne demek istiyorsun sen şimdi?" Anlayın işte halimi, dile getiremiyorum derdimi. Dönmesini istediğim biri var ve açık açık "Gel, bıraktığın yerdeyim" diyemiyorum. Alın okuyun bunu, hatta mümkünse ona da okutun. Belki anlar halimi, insafa gelir.

 Kendini kandırmaksa bu, yıllardır bundan daha farklı bir şey yapmamışım zaten. 

6 Mayıs 2011 Cuma

Bakarsın İzmir'e aşık olurum. 
Aydın'a, Muğla'ya, Afyon'a, Manisa'ya... 
Ege'ye aşık olurum.
Hiçbiri olmasa, sana aşık olurum. 
Belki...

14 Şubat 2011 Pazartesi

...ama daha anlatacak yalanların vardı,
ben dinlememeyi seçtim.
biliyorum,
yalanlar söylerken bile en güzel sendin.

yüzün kızarmadan,
teklemeden,
kekelemeden,
ağzın kurumadan,
burnun kaşınmadan...

evet sevgilim,
sen bir profesyoneldin.
ama ben,
aşkı
bir amatörle yaşamayı seçtim.

6 Şubat 2011 Pazar

TO ANYONE NOT KNOWING WHAT LOVE IS...

It had been quite hard to stop loving you
till you showed that
there was
no patience,
no beauty,
no humanity,
or, to be more accurate,
no love, or,
to be more exact,
no me inside you.
You are not more than a dream turning into
a painful nightmare
anymore !
Büyüdük kızlar;
önceleri şeker-çikolata ve bilumum şeyler için ağlayan gözlerimizden
şimdi ardına bakmadan gidenler için yaşlar akar oldu.
Hiç öyle kandırmayalım kendimizi,

en çok sevdiklerimiz en çok nefret ettiklerimiz oldu.
Gidenlerin yeri başkalarıyla doldu ama

kalbimiz piç oldu.