Blog Arşivi

14 Ağustos 2010 Cumartesi

TÜRK OLMAK VS. KÜRT OLMAK

Bir düşünce yazısına nasıl başlanır bilmem. Hatta okuyucu ne tür giriş cümlelerinden hoşlanır en ufak bir fikrim bile yok. Yazarken en büyük umudum, hazır okumaya başlamışken “ne zırvalamış ki bu” deyip en azından ana fikri edinene kadar devam etmeniz. Sonrası mı? Orası size kalmış.


Neyse uzatmadan konuya gireyim. Herkesin malumu olduğu üzere, son zamanların en popüler ama bir o kadar da hassas konusu Kürt açılımı. Bu “açılım” denen şey nasıl bir şeyse bir anda ülke gündemine oturdu ve insanları bir şeyin tarafı yaptı. Kimsenin ne olduğunu anladığından da şüpheliyim ya. Bir grup aydınımız şiddetle karşı çıkarken bir kısmı da doğru olduğu iddiasında.

Bu açılım konusunda gereksiz yere yaygaralar koparıldı bana sorarsanız. Şimdi düşünüyorum da açılım dedikleri şey Kürtlere belirli haklar tanımak mı? Eğer öyleyse bu etnik grup, o haklara Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak zaten sahip. Demek istediğim, kimse birini işe alırken “Kürt müsün kardeşim, o halde ben seni işe alamam” demiyor ki. Ya da ne bilim okullarda Türk ve Kürt öğrenciler için farklı sınıflar açılmıyor ki. Hal böyleyken bazıları neyin derdinde, bu açılım mevzusundan nasıl bir rant sağlamakta merak içindeyim.

Şimdi içinizde bana siyaset yapıyor diye kızanlar olacaktır ama baştan söyleyeyim siyaset denilen şeyden zerre anlamam ve amacım kimseye bir fikri benimsetmek filan da değil ha. Hatta aksine bir şekilde sizlerin de görüşlerini öğrenmek benim tek derdim.

Klişelerin ardına sığınarak bir şeyler savunma taraftarı değilim ama siz de hak verirsiniz ki bazen bazı şeyleri süslü cümlelerle anlatmaktansa, kuralına uygun basit ve düz bir cümleyle anlatmak hem daha kolay hem de okuyucu açısından daha anlaşılırdır. Sözüm ona klişe dediğim şey hepimizin bildiği bir gerçek. O gerçek ise, tarihimiz boyunca Türk ve Kürt halkları olarak gül gibi geçinip gittiğimiz. Ne ara düşman olduk, ben o noktayı kaçırmışım. Ya da düşman edildik desem daha mı doğru olurdu?

Açılım diyorduk ya, bu laf dillere pelesenk olduğundan beri etrafımdaki insanları gözlemlemeye başladım inceden. Bazıları bir anda nasıl Türk milliyetçisi kesildi hala akıl sır erdirebilmiş değilim. Neymiş efendim “Kürtlere neden haklar veriliyormuş?”, “neden Kürtçe eğitim yapılacakmış?”, “Kürt dediğin binlerce şehidin katili değil miymiş?” Bunlar en sık duyduğum cümleler. Şimdi burada esas sorulması gereken Kürt halkını kim, ne zaman bu şekilde yaftaladı? İçlerinde vatana ihanet edenler oldu diye hepsi mi kötü yani? Kaldı ki Kürtlere yaşayacak yer bile bırakmadı bazı milliyetçi kesim. Dediler ki, “burası Türkiye, Türklerin anayurdu. Bizden olmayan ve beğenmeyen çeksin gitsin.” Nerde kaldı kardeşliğimiz, nerde kaldı birlik ve beraberliğimiz?

Birbirimizi Türk-Kürt diye ayırırken unuttuğumuz bir nokta var: insanlığımız. Açılım yapalım diyen zihniyet, bunun adına ayrım yapalım deseydi bu kadar tantana kopmazdı belki de. Çünkü çoğumuz zaten kafasında ayırmış bile. Türksen iyisin hoşsun da Kürtsen senden bir cacık olmaz mantığında vatandaş. “Peki neden?” diye soracak olsan verecek cevabı yok, “işte, öyle” deyip geçecek zavallım. Demem o ki, ülke olarak bölünmeye o kadar hazırmışız ki sadece birilerinin “açılım” yapmasını bekliyormuşuz.

Hani siyaset yapmayacaktın diye düşüneniniz varsa eğer sümme haşa, ben büyüklerimizin işine burnumu sokacak değilim. Varmaya çalıştığım nokta birilerinin kaş yapalım derken göz çıkarması. Güzel bir amaca hizmet etsin diye açılım fikrini ortaya atanlar, bunun Türk ve Kürt halkı arasında ayrıma hatta belki de ayrılığa neden olduğunu göremiyorlar mı? Ya da bu şekilde mi lanse edilmeye çalışılıyor? Daha da kötüsü, gerçekte amaç bu muydu?

Şimdi bunları siyaseti iyi bilenlere bırakalım da unuttuğumuz bir gerçeği hatırlatayım ben size. Bunca yıldır barış ve kardeşlik içinde yaşayabilmişken şimdi paylaşamadığımız şey Türk olmak veya Kürt olmak, öyle değil mi? Ama güzel kardeşlerim, arkadaşlarım sorarım şimdi size, “Türk olmakla Kürt olmak arasındaki fark ne ola ki?” Bana kalsa, Türk olmakla Kürt olmak arasında bir fark yok, sadece harflerin yerini değiştiriyorsunuz.

Saygılarımla efendim.

1 yorum:

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.