Blog Arşivi

26 Kasım 2010 Cuma

YAZAMAMA KORKUSU

Yazmaktan korktuğum cümlelerim var benim. Başladığımda sonunu getirememekten korktuğum cümleler... Birileri görür mü, okur mu korkusu... Başkaları beni anlar mı ki? Ve en önemlisi söylemek istediklerimi doğru kelimelerle anlatamamak...

Yazı yazabilmek için ihtiyaç duyduğum en önemli şey, odamın yalnızlık ve hüzün kokan havası. Renkli kalemlerimin arasından, o gün hissettiğim duygunun renginde olanı, gözyaşlarımı melankolik sözlerin arasına serpiştirerek bembeyaz bir kağıdı neşelendirmesi için almak...

Odamın içindeki beni, ordaki yalnızlığımı anlattım en çok. Kendimi en çok güvende hissettiğim dört duvar arasında bile korkacak şeylerim vardı, en kötüsü yazacak bir şey bulamamak. Ne kadar çok söz dolanıyor kafamın içinde. Birini tutmayaca çalışırken kaçırdığım hüzün duygusu...

Kimi zaman, hıçkırıklarla bölünen gözyaşlarımdan esinlendiğim cümleler kurmaktı beni korkutan. Sakınan göze batarmış ya çöp, kaçamaz oldum, kurtulamaz oldum ağlamaklı dizeler yazmaktan.

Mutluluğu yazmaya çalıştığım her an kalemimin ucuna gelecek cümleler korkutuyor beni. İnsan kendi cümlelerinden de korkar mı ya? Korkar oldum paragraflarımın arasından taşan hüznü gözyaşlarımla imzalamaktan.

Şimdi en kötüsü ne biliyor musun? Sessizliğin içinden bir ses yakalayıp korkularıma rağmen ve istemediğim halde yazmak zorunda bırakılmak. Korkmaktan da korkar oldum.

Bir cümleye başlarsın ve yarım kalır ya, yarım kaldı duygularım. Sözlerimi toparlayamayacağım kadar çok dağıttım. Odamda değilsem anlaramıyorum duygularımı. Odamdaki o kokudan mahrum bırakılmak korkusundan korkar oldum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.